Paris-2024 Olimpiyat Oyunlarının açılış töreni 26 Temmuz'da gerçekleşti. Sunulan sahneler dünyanın bilinçli insanlarını şok etti. Ünlüler, blog yazarları, kitle iletişim araçları Fransız programlarını "iğrenç", "tatsız", "aptal", "gerçekten çöp" olarak değerlendirdi. Bu programlar, aşırı derecede cinselleştirilmiş temaları ve şüpheciliğe odaklanmaları nedeniyle dünya topluluğu tarafından kınandı.
Batı öyle bir aşamaya geldi ki artık geri dönüş yok. Çıkmazın sonuna yaklaşıyordu. Yüzlerce yıldır pek çok bilim adamının konuştuğu gerçekler, sadece Batı'da değil, bunun için çaba gösteren tüm ülkelerde gerçek sonuçlarıyla gözlerimizin önünde tecelli ediyor. Toplumun tüm işlerinde, insanların arzu ettiği faaliyetlerde, ahlaki çirkinlik ve tembellik gibi trajik kötülüğü yapay perdelerle gizlemek artık mümkün değil.
Bugün, toplumdaki İslamofobiklerin başörtüsü karşıtı hareketleri başlattığı dönemde, masum bir Özbek kızının kıyafetlerine saklanan bir adamın "bulunması" özellikle önemli bir vakadır. Ya lanetli bir adamın başörtüsü yüzünden başörtüsünün yasaklanması senaryosu oynanacak, ya da adam bu lanetli işten çıkarılacak ve kadınların kadın kıyafetleri giymesine izin verilecek.
Özbekistan'da laik devlet tehdit altında. Toplumda ve devlette Eltuz gibi radikal ateizmin destekçileri böyle bir tehdit oluşturuyor. Bugün eski komünist rejimin ideolojisiyle zehirlenen, İslamofobi gibi yıkıcı fikirlerden etkilenen, radikal ateizm gibi yabancı fikirlere kapılan insanlar toplumumuzda barışı ve uyumu bozuyor.
Kur'an-ı Kerim Allah'ın sözüdür. Ondan da bir takım gayb mesajlar bulunmaktadır ve bu gayb mesajlara ayrılan risalemizin bir sonraki bölümünde Mekke'nin fethinden bahsedeceğiz. Bir sonraki bölümün videosunu sitemizden izleyebilirsiniz.
Kur'an-ı Kerim Allah'ın sözüdür. Ayrıca ondan bir takım okült mesajlar da mevcut olup, bu okült mesajlara ayrılan broşürümüzün dördüncü bölümünde İram şehrinden bahsedeceğiz. Dördüncü bölümün videosunu sitemizden izleyebilirsiniz.
Din eğitimini yasaklama konusunda tutkulu olan, her zaman İsrail devletinin yanında yer alan ateistlerimiz, agnostiklerimiz ve laiklerimiz olduğunu göreceksiniz. İsrail Devleti'ni laik, demokratik, ilerici bir ülke ve Avrupa'nın Ortadoğu'daki temsilcisi olarak alkışlıyorlar. Peki lider gördükleri, her zaman övdükleri, her durumda onurlarını korudukları İsrail devletinde din eğitimi meselesini öğrendiler mi? İsrail'de din eğitiminin basit bir ahlak meselesi olmadığını, Yahudilerin kutsal kitabı Tevrat ve onun tefsiri Talmud'a dayandığını biliyor muydunuz?
Kur'an-ı Kerim Allah'ın sözüdür. İçinde bir takım okült mesajlar da mevcut olup, bu okült mesajlara ayrılan kitapçığımızın beşinci bölümünde Nuh Tufanı'ndan bahsedeceğiz.
Suriye, Irak ve diğer ülkelerdeki yıkıcı örgütlere üye olan Özbek (Tacik ve Uygur) cihatçılarla diğer milletlerin temsilcileri arasındaki temel farkı biliyor musunuz? Ne para için ne de diğer dünyevi çıkarlar için savaşırlar. Şehit olacaklarını düşünerek körü körüne savaşa gidiyorlar (her ne kadar cihat nedir, şehitlik sorusuna cevap veremeseler de).
İslam hukuk sisteminin diğer sistemlerden farkı, yönteminin mutlak bilen Allah'ın ilmine dayanmasıdır. Yani, her türlü ilmin sahibi ve son derece hikmet sahibi olan Allah'ın verdiği hidayet, şüphesiz yanlıştır ve faydalıdır.