Türkiye'de kadın hakları ve cinsiyet eşitliği mücadelesi adı altında erkeğin aile içindeki konumuna yönelik saldırılar yeni sorunlar ve çatışmalar yaratıyor. Özellikle Mayıs 2011'de imzalanan "İstanbul Sözleşmesi" ailedeki gerilemeyi en üst düzeye taşıdı. Uzun vadeli, özenle geliştirilmiş bir plana dayalı çabalar "meyvelerini" vermekte başarısız olmadı; bugün Türk toplumunda evlenme ve çocuk sahibi olma yaşı yükseldi, evlilik sayısı azaldı ve boşanmalar arttı. Peki bir çözüm var mı?

Rusya'da bu yılın ilk üç ayında 145.000 evlilik ve 160.000 boşanma kaydedildi. Uzmanlar, boşanmaların maddi sorunlardan değil, eşler arasındaki manevi bağın zayıflığından, uyum ve müzakere yeteneğinin eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor. Ayrıca 30 yaş altı evliler arasında boşanma oranı da düşük.

Özbekistan'da Ocak-Mart 2024'te yaklaşık 48.600 evlilik kayıtlara geçti. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre 900 daha az. Kadınların ortalama evlenme yaşı 23,3, erkeklerin ortalama yaşı ise 28,2 oldu. Boşanma sayısı 2020 yılının ilgili dönemine göre 1,5 kat arttı.