Rusya'da boşanma sayısı evlilik sayısını geçti
Rusya'da bu yılın ilk üç ayında 145.000 evlilik ve 160.000 boşanma kaydedildi. Uzmanlar, boşanmaların maddi sorunlardan değil, eşler arasındaki manevi bağın zayıflığından, birbirlerine uyum ve anlaşamamalarından kaynaklandığını belirtiyor. Ayrıca 30 yaş altı evliler arasında boşanma oranı da düşük.
Rosstat'a göre bu yılın Ocak-Mart döneminde Rusya'da 145.000 evlilik ve 160.000 boşanma kaydedildi. Rusya evlilik kurumunda bir kriz yaşıyor . "Nakanune" dergisi , ülkede açıklanan "Aile Yılı " nda boşanma sayısının evlilik sayısını %3 oranında aştığını, yani bugün her 100 evlilikten 103 boşanmanın gerçekleştiğini yazdı .
Uzmanlara göre boşanmanın nedeni sadece maddi sorunlar değil . Karı-koca arasındaki manevi bağların olmayışı, ailedeki her bireyin psikolojik sorunları ve anlaşamama, boşanmaların artmasında maddi sorunlardan daha az rol oynamamaktadır.
Psikolog Anna Zakaidze, günümüzde insanların birbirlerinin eksikliklerini tolere etmeye hazır olmadığını söyledi . Çünkü çoğu 30 yıl sonra evleniyor. Bu dönemde herkes kişisel alışkanlıklarını zaten oluşturmuş olup, zihniyetleri esnekliği kabul etmez, barışçıl yaşam için önemli görülen müzakere, müzakere vb. konularda hoşgörüsüzdür. Uzmanın sunduğu istatistiklere göre 30 yaşından önce evlenenlerin daha sonra boşanma olasılığı daha düşük.
"Boşanmalar neden oluyor? İstatistikler değişiyor, işin maddi boyutu aslında ilk sırada değil, ilk sırada yanlış anlaşılma var, insanlar birbirini duyamıyor. Herkesin psikolojik bilgiye sahip olması gerekiyor, yeni evlilerin aile kurmadan önce alması gereken dersler olmalı" diyor psikolog. Uzman, maaş ve sosyal yardım şeklindeki devlet desteğinin olumsuz tarafının, insanların yardım almak için evlenmesi olduğunu söylüyor. Bu neye yol açıyor? "Artık 20-25 yıldır birlikte yaşayan insanlar arasında çok fazla boşanma yaşanıyor. Çocuklar büyüdüğünde onları engelleyecek hiçbir şey yoktur. "
İstatistiklere göre ailelerin %35'i çocuklar yüzünden dağılmıyor. Bir evliliği bir arada tutan şey budur. Uzman, "Çocuklar yuvadan uçtuklarında, eşler artık hiçbir şeyin onları bağlamadığını fark eder " diyor.
Konuyla ilgili
-
Ailenin kutsallığı insanlığın en büyük ve değişmez değerlerinden biridir. Tarihsel olarak insanlar geleneklere, değerlere ve dine bağlı kalmışlardır. Artık biyolojik bir tür olarak insanın eşsiz zincirini kırmaya zorlayan bazı kategoriler ortaya çıktı ve ortaya çıkıyor. Onların değerleri, düşünceleri ve zihniyetleri sağduyunun kabul etmesi mümkün değildir. Bu görüşler bilimsel değildir.
