Moskova-Ankara ilişkileri yeni bir krizin eşiğinde: Rusya lideri Vladimir Putin'in Türkiye'ye yönelik acı sözleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "adresi" bunun göstergesi olarak gösterilebilir. Haziran ayında Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nda Ankara'yı Kiev'e askeri yardım sağladığı için eleştirdi ve Erdoğan liderliğindeki hükümetin Batılı finans kurumlarıyla daha "rahat" hale gelmesinden duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirdi.

Seçimler, yaptırımlar ve silahlar

Moskova, Recep Tayyip Erdoğan'ın yeniden Türkiye'nin başkanlığını kazanmasının ardından Kremlin'in iyi niyetine karşılık dostane adımlar atacağını umuyordu. Ancak ekonomik sorunlar Türkiye'yi ABD ve Avrupa Birliği'ne (AB) daha da yaklaştırıyor. Bu, Amerikan " Carnegie " bilimsel araştırma merkezinin uzmanları tarafından bildirildi.

Moskova-Ankara ilişkileri yeni bir krizin eşiğinde: Rusya lideri Vladimir Putin'in Türkiye'ye yönelik acı sözleri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "hitabı" bunun göstergesi olarak gösterilebilir. Haziran ayında Putin, St. Petersburg Uluslararası Ekonomik Forumu'nda Ankara'yı Kiev'e askeri yardım sağladığı için eleştirdi ve Erdoğan hükümetinin Batılı finans kurumlarıyla daha "rahat" hale gelmesinden duyduğu hoşnutsuzluğu dile getirdi.

Ankara'daki yetkililer eleştirileri görmezden geldi ancak Putin'i en yakın müttefiklerinden birine karşı söylemini artırmaya sevk eden, aralarında Rusya'nın doğal gazını ve Türkiye'ye buğday arzını kesme tehdidinin de bulunduğu nedenler büyük ilgi gördü. Buna Putin'in iptal edilen Türkiye ziyaretini, karşılıklı ticaret hacmindeki azalmayı ve Ankara'nın ABD ile silah tedariği konusunda yakınlaşmasını da eklersek, iki ülke arasındaki ilişkilerin soğuduğunu fark etmek zor değil.

Bir şeyler yanlış gitti

Analistlere göre, Türkiye'de Mayıs 2023'te yapılacak cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesinde Kremlin, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yanı sıra Erdoğan'a da bahis oynuyordu. Moskova, Ankara'ya Akkuyu nükleer santralinin inşası için 20 milyar dolar sağladı ve ayrıca 2022'de teslim edilecek doğalgaz için Türklerin yapacağı ödemeleri ertelemeyi kabul etti.

O dönemde Rusya liderliğinin, Erdoğan'ın yeniden seçilmesinin ardından buna karşılık olarak dostane adımlar atacağını umduğu açıktı. Ancak Ankara, ülkenin zor ekonomik durumu nedeniyle ABD ve AB'ye yaklaşmaya karar verdi. Erdoğan sık sık Brüksel'e AB katılım müzakerelerini yeniden başlatma çağrısında bulundu. Yine Ocak ayının sonlarında Ankara, ABD'nin modernize edilmiş F-16 savaş uçağı tedarikine yönelik yasağı kaldırmasının ardından İsveç'in NATO'ya katılım başvurusunu engellemeyi bıraktı.

Böylece Ankara, F-16'ya alternatif olarak Moskova'dan Su-35 ve Su-57 savaş uçakları satın alma fikrinden nihayet vazgeçti. Ayrıca Ankara ve Washington, Türk tarafının Rus S-400 uçaksavar füze sistemlerinden vazgeçmesi şartıyla Türkiye'nin F-35 savaş uçağı programına dönüşüne ilişkin müzakereleri yoğunlaştırdı.

Erdoğan'ın Washington ziyaretinden yeni atılım anlaşmaları bekleniyordu. Başlangıçta 9 Mayıs'ta yapılması planlanmıştı ancak bilinmeyen nedenlerle son dakikada süresiz olarak ertelendi. Türk Dışişleri Bakanlığı, ziyarete hazırlık aşamasında "üst düzey diyaloğun" sürdürülmesi şeklindeki basitleştirilmiş formülü kullandı.

Erdoğan'ın ABD gezisine ilişkin tartışmalar, Putin'in beklenen Türkiye ziyaretine ilişkin haberlerle aynı dönemde ortaya çıktı. Ziyaretin ilk etapta Şubat ayı için planlandığı, ardından Rusya Federasyonu'ndaki cumhurbaşkanlığı seçimleri (15-17 Mart) veya Türkiye'deki belediye seçimleri (31 Mart) sonrasındaki dönem için planlandığı belirtildi. Ancak henüz kesin bir zaman belirlenmedi.

Ukrayna'daki çatışmalar

Ankara'nın Ukrayna'daki savaşa ilişkin tutumu Kremlin'i kışkırtan en önemli faktör olmaya devam ediyor.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, Ukrayna'da savaşın başlamasının ikinci yıldönümü dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Ukrayna'nın bağımsızlığını, egemenliğini ve toprak bütünlüğünü tanıyoruz ve çatışmanın bu temelde sona ermesini istiyoruz." dedi.

Bu formülün Kremlin'in hoşuna gitmediği açık. Moskova, Ankara'nın bu tür ilişkilerini dikkate almasa da Kiev'e silah tedarikine tahammül edemiyor.

Örneğin Şubat ayının başında Türk savunma şirketi "Baykar"ın Kiev bölgesinde TB2 veya TB3 insansız hava araçlarının üretimi için fabrika inşaatına başladığı öğrenildi. İşletmede yaklaşık 500 kişi çalışıyor.

Rus yetkililer şu ana kadar bu konuda oldukça temkinli davrandılar. Ancak Putin'in SPXIF'teki sert sözleri Moskova'nın Ankara'nın politikalarına duyduğu öfkeyi gösteriyordu.

Konuyla ilgili