2023 yılında Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin rotasını değiştirene kadar birliğe katılamayacağına karar verdi. Bu karara öfkelenen Erdoğan, "40 yıldır AB kapısının önünde sararan Türkiye'nin artık birlikten hiçbir beklentisi kalmadığını" duyurdu. Bu arada Ankara, BRICS'e aday olan ilk NATO müttefiki oldu ve blok, bu talebi Ekim ayında Rusya'da yapılacak bir zirvede değerlendirecek.

Recep Tayyip Erdoğan liderliğindeki Türkiye uzun süredir Avrasya'da kendine yer bulmaya çalışıyor. Batı ile ekonomik ve güvenlik ilişkileri ne kadar önemli olursa olsun Ankara, Doğu'da ilgi odağı olmak istiyor. Özellikle Ortadoğu'da yaşanan kanın ardından Türk devleti, Rusya ve Çin gibi bölgedeki ana oyuncularla iş birliği yaparak konumunu güçlendirmeye çalışıyor.

Türkiye, İsrail'le uzun süredir iyi iş ilişkileri olan az sayıdaki Müslüman ülkeden biri. Aynı zamanda Avrasya'daki konumu nedeniyle ülke popülizm, Batı liberalizmi, İslam dünyası ve jeopolitik karmaşıklıklarla çevrilidir.

Son zamanlarda Türkiye BRICS'e katılma isteğini dile getirdi: Bu, Türklerin Çin-Rusya forumlarına katılma isteklerini ikinci kez ifade etmesidir. Erdoğan birkaç ay önce "Şangay İşbirliği Örgütü'nde (ŞİÖ) gözlemci statüsünde bulunan Türkiye, örgüte tam üye olmak istiyor" demişti.

Bu arada Ankara, BRICS'e aday olan ilk NATO müttefiki oldu ve blok, bu talebi Ekim ayında Rusya'da yapılacak bir zirvede değerlendirecek.

Ankara'nın Avrupa Birliği'ne (AB) katılımı uzun süredir duraklıyor. 1987 yılında o zamanki Avrupa Ekonomik Topluluğu'na üye olmak için başvuruda bulundu ve 1999'da Avrupa Birliği'ne katılmaya uygun görüldü. Bundan sonra kayda değer bir sonuç elde edilemedi.

2023 yılında Avrupa Parlamentosu, Türkiye'nin rotasını değiştirene kadar birliğe katılamayacağına karar verdi. Bu karara öfkelenen Erdoğan, "40 yıldır AB kapısının önünde sararan Türkiye'nin artık birlikten hiçbir beklentisi kalmadığını" duyurdu.

Öte yandan Batı ve AB, Rusya ile Ukrayna arasındaki savaş ve Avrupa'nın artan enerji ihtiyacı karşısında Ankara'yı kaybetmek istemiyor. Türkiye, 2023 yılında AB'nin en büyük 5 ticaret ortağından biri haline gelmiş ve örgüte üye ülkelerin toplam ticaret hacmindeki payı yüzde 4,1'e ulaşmıştır.

Şu anda, uygulanan yaptırımlara rağmen Türkiye'nin ana gaz ve enerji kaynağı Rusya'dan yapılan ithalattır. Ayrıca Ankara'nın coğrafi önemi de unutulmamalıdır. Ülke, Doğu'nun Batı ile buluştuğu, kıtalar arasında coğrafi bir kavşak noktasıdır. Türkiye'nin Doğu'ya, özellikle Rusya ve Çin'e yönelmesi Batı'nın jeopolitik başarısızlığı olarak değerlendiriliyor.

Türkiye aynı zamanda NATO'da yeri olan bir ülke; Rusya ve Çin sınırına yakınlığı da ayrı bir önem taşıyor. Ankara, bloğun kuruluşundan sadece üç yıl sonra, 1952'de NATO'ya katıldı. Ancak Ankara'nın son zamanlarda NATO'nun "düşmanlarına" yönelmesi onu askeri blokta güvenilmez bir müttefik haline getirebilir.

NATO ve Batı'nın Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaş nedeniyle Rusya'ya uyguladığı yaptırımlara rağmen Ankara, Moskova ile savunma bağlarını sürdürmeye devam ediyor. Türkiye'nin daha önce Rusya'dan S-400 savunma sistemi satın alması ABD'nin "moralini bozdu" bunun açık bir örneğidir. Ancak Türkler aynı zamanda Amerikan F-16 savaş uçaklarını da gözetliyor. İki ülke yakın zamanda 40 adet F-16 için anlaşmaya vardı. Bugüne kadar çeşitli bahanelerle bu anlaşmanın süresi ertelendi.

BRICS'e katılmak Ankara'nın NATO'daki mevcut rolünü ciddi şekilde tehlikeye atacak ve onu transatlantik ittifak üyeliğinden mahrum bırakacaktır.

NATO'dan ayrılmak, Türkiye'nin AB'ye girme şansını sınırlayacağı gibi, Kürt ayrılıkçılığı açısından da zor duruma sokabilir. Bölücü grupları destekleyen Batı, ayrılıkçıları Türkiye'ye karşı silah olarak kullanabilir.

BRICS üyeliği Ankara'ya bazı ekonomik faydalar getirse de güvenlik garantisi sağlayamıyor. Ankara'nın tek hedefi, daha yakın ekonomik bağlar ve dolarsızlaştırma yoluyla ABD karşıtı bir blok seçmek olduğundan, önemli stratejik ve jeopolitik maliyetlere katlanmak zorunda kalacak.

Bu, Erdoğan ne kadar sert görünse de ülkenin hâlâ Batı'nın etkisi altında olduğu anlamına geliyor. Ankara'nın Batı karşıtı söylemi doğu bloğuna girişini güvence altına alabilir ancak stratejik ve askeri ihtiyaçlar sorunu durumu daha da karmaşık hale getiriyor.

BRICS, Çin-Rusya liderliğindeki diğer forumlar gibi, yapısal ve güvenilirlik sorunları olan, gevşek yönetilen bir ittifak olmaya devam ediyor. Belki Ankara da ittifaklarını çeşitlendirmeye çalışıyor. Ancak Türkiye'nin bu konumu Batı tarafından güvenilmez bir ortak olarak değerlendirilmesine neden oluyor.

Konuyla ilgili