Fidye ne kadar, nasıl ve kime veriliyor? Bunun yerine yemeğin parasını ödeyebilir mi? Fidye verenlerin daha sonra oruç tutabilmeleri halinde oruç tutmaları farz mıdır? - Fidye ile ilgili sorular ve cevaplar.

Soru : Fidye ne kadar ve nasıl ödeniyor?

Cevap : Fidye, Allah'ın kullarına ferahlık olarak gönderdiği bir hükümdür.

Cenab-ı Hak şöyle buyuruyor: "Oruç tutmaya gücü yetmeyenlere fidye vermek farzdır."

Günlük fidye miktarı, fitre sadakası miktarına, yani yarım kile buğday - 1900 gram, bir kile arpa ve hurma - 3800 grama eşittir. veya bunların değeri verilerek fidye ödenir.

Oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin oruç yerine fidye vermeleri farzdır. Ramazan ayının başında da olsa, birkaç fakire değil, bir fakire verir. Fitre sadakasında olduğu gibi yarım metelik buğday ve bir metelik hurma ve arpa verilir.

Soru : Ramazan fidyesini Ramazan Bayramı gibi ay sonundan önce ödemek mümkün müdür?

Cevap : Ramazan başlamadan önce Ramazan fidyesini ödemek caiz değildir. Ramazan ayı gelince de, yani Ramazanın birinci günü, geri kalan günler için fidye vermek caiz olur.

Soru : Kronik hastalar ve halsizlik nedeniyle oruç tutamayanlar, hastalık ve halsizlik nedeniyle birkaç yıl oruç tutamayıp fidyeyi ödedikten sonra iyileşip güçlerine kavuştuktan sonra oruç tutabilirlerse ne yapacaklar?

Cevap : Bu kimseler oruç tutabilirlerse, önceki fidyeleri bozulur ve birkaç yıl da olsa oruç tuttukları günleri kaza etmeleri gerekir.

Oruç tutmaya gücü yetmeyenler, oruç tuttukları zaman kazalarını verirler. Sonuçta fidyenin orucun yerini alabilmesi için oruç tutamamanın ömrünün sonuna kadar devam etmesi gerekir. Aynı zamanda, şu anda oruç tutamayan ve gelecekte oruç tutabileceğinden ümidini kaybetmiş olan kişi de oruç tutmaz, fakirlere yardım eder veya onları doyurmaya davet eder.

Sual : Fıkıh kitaplarında fidye ödemesinde buğday, hurma ve arpanın kullanıldığı belirtiliyor. Fidye onun yerine değeri verilerek mi ödenir?

Cevap : Bedelini verse dahi fidye ödenir. Bunların kıymetini ödemek de caizdir. Köle kurbanı ve azadının yanı sıra, kefaret, zekat, öşür, hıraç ve fitrenin de kıymetini vermek caizdir. Ödeme yükümlülüğünün gerçekleştiği tarihteki değer önemlidir.

Sual : Orucun fidyesi kime verilir?

Cevap : Fakirlere, fakirlere, dullara, muhtaçlara ve zekatı gücü yetmeyenlere verilir. Doğum ve evlilik yoluyla hısım olanlara, yani kendi çocuklarına, çocukların çocuklarına, babaya, karı kocaya, zenginlere, zekat verebilecek durumda olanlara, zekat veremeyenlere verilmez.

Sual : Oruç için fidyeyi bir fakire aynı anda vermek mümkün müdür?

Cevap : Birkaç günlük fidyeyi bir fakire aynı anda vermek mümkündür. Ancak bu konuda farklı görüşler bulunduğundan, fidyenin birkaç gün için birkaç kişiye verilmesi daha iyidir. Ama onu bir fakire verse iyi olur.

Yemin kefareti gibi, bir fakire birkaç günlük namaz ve oruç için bir defada fidye vermek caizdir. Çünkü bir fakire bir günde yarım ekmekten fazlasını vermek caiz değildir.

Oruç tutmaya gücü yetmeyenlerin, fidyelerinin tamamını bir defada bir kişiye vermeleri caizdir. Ama yemini bozanın, ziharın, orucu bozanın kefareti böyle değildir. Ancak Ramazan orucunu kasten bozan kimsenin, bir günde altmış günlük kefareti bir kişiye vermesi caiz değildir. Verirse bir günlük kefaret ödemek zorunda kalır.

Altmış gün boyunca sabah akşam bir fakiri doyurursa veya altmış gün boyunca fitre zekatı verirse caiz olur. Veya bir gün sabah ve akşam altmış fakiri doyurabilir veya fıtır sadakasını ayrı ayrı ödeyebilir.

Sabah altmış fakiri, akşam da altmış fakiri doyurursa, fidye verilmiş sayılmaz. Ta ki sabah yiyenlere akşam yemeği, akşam yiyenlere kahvaltı verene kadar. Birisi sabah, diğeri akşam doyurulursa, o günün fidyesi verilmemiş olur.

Yaşlılar (veya kronik hastalar) ile kefaret orucu için fidye verenler arasında fark vardır, yani onlar (veya kronik hastalar) bir günde bir fakir için fidye verebilirler.

Sual : Namaz kılmadan, oruç tutmadan fidye vermeye gücü yetse boynundan kurtulur mu?

Cevap : Dinimizde fidye ödeyerek bu fiilleri yapmaktan muaf tutulamayız. Oruç tutamayanlar, oruç tutabilmeleri halinde sevaplarını ödeyeceklerdir. Sonuçta fidyenin orucun yerini alabilmesi için oruç tutamamanın ömrünün sonuna kadar devam etmesi gerekir.

"Müminin Kalkanı" kitabından.

Konuyla ilgili