Sekizinci dersimiz de başka bir deistle sohbet şeklinde olacak. Kendisine sorularımız var:

- İnsan kimdir, nereden geldi, nereye gidiyor?

- Bu dünya neden yaratıldı?

- Bu dünyanın sahibi bizden ne istiyor?

- Neden bize bu kadar çok duyu ve donanım veriliyor?

- Verilen nimetler için O'na nasıl şükretmeliyiz ve O'nun sevgisini nasıl kazanabiliriz?  

- Neden yaratıklar farklı renklerle süslenmiş, her biri farklı renklerle boyanmış ve her birine farklı şekiller verilmiştir?

- Neden bu kadar emek harcayan canlılar birkaç gün veya hafta sonra ölüyor? Çabalar boşuna değil mi?

- Bu dünyada sürekli bir yenilenme var. Gelen kalmıyor, hemen gidiyor, yerine başkası geliyor. Bunun nedeni nedir?

- Bu dünyanın rahmetli sahibi, felaketlere, hastalıklara ve diğer belalara neden izin veriyor?

- Ölümden sonra ne var?

Aklın cevap bulması zor olan buna benzer onlarca sorumuz var. Bulsa bile ispat edemez. Bize doğru cevapları yalnızca vahiy sahibi peygamberler verebilir.

Kendiniz düşünün: Bize lütufla davranan yaratıcımız, bu soruların içimizi tırmalamasına, aklımızı her an meşgul etmesine izin veriyor mu? Eğer öyleyse, neden? Peygamber göndermek O'nun için bu kadar zor bir iş midir, bizi bu kadar cevapsız sorularla bırakacak, sürekli aklımızı meşgul edecek?

Hayır, düşündüğün gibi değil. Bizi bu tür sorularla yalnız bırakmıyor, aklımızı ve düşüncelerimizi bunlarla meşgul etmiyor. Peygamberlerini gönderiyor, kitaplarını indiriyor, aklımıza takılan her sorunun cevabını bize öğretiyor. Bu da O'nun rahmetinden, adaletinden ve hikmetindendir.

Konuyla ilgili